MOTİVASYON - İZVODER | EN BAŞARILI ÖZEL OKULLAR
MOTİVASYON
Bu yazıda insan davranışının altında yatan en temel konulardan biri olan güdülenme ele alınmıştır.
3 Yıl Önce

‘’Neden bazı insanlar yüksek motivasyona sahip olup, sürekli başarı için gayret gösterirken bazıları neden motivasyonsuz olup değerlendirme ve mücadeleden kaçıyor?’’

Başarılı bir bireyi ortalama olanlardan ayıran şey teknik bilgiden çok motivasyonu sağlama ve mental dayanıklılık düzeyidir. Psikolojik yapılarda motivasyonel süreci tanımlamak; başarı davranışını harekete geçirmek, yönlendirmek ve düzenlemektir.

Motivasyon en basit şekliyle bir kişinin çabalarının yönü ve yoğunluğu olarak tanımlanabilir (Sage, 1977). 

Çabanın Yönü; bireyin bazı durumları araması, bu durumlara yaklaşması. Örneğin bir lise öğrencisi tenis takımında yer almaya motive olabilir ya da sınava hazırlanan bir öğrenci özel ders almaya motive olabilir.

Çabanın Yoğunluğu; kişinin belli bir durum için ne kadar çaba harcadığına işaret eder.

İnsanlar belli bir ilgi alanı yönünde belli hedeflere ulaşmak için çeşitli düzeylerde çaba sarf ederler. Motivasyon süreci ‘’içsel ve dışsal motivasyon’’ ve ‘’başarı motivasyonu’’ olarak iki ana başlıkta ele alınabilir.

İçsel motivasyon, belli bir davranışın veya etkinliğin sağlayacağı dışsal sonuçlara değil de konunun kendisine yönelik ilgi veya motivasyonudur. Burada ödülden çok, etkinliğin veya davranışın sağlayacağı haz belirleyicidir. İçsel motivasyon, kendisi için bir etkinlik gerçekleştirmeyi ve katılımdan elde edilen haz ve memnuniyeti ifade eder. (Deci, 1971)

Vallerand ve meslektaşları (Vallerand, Blais, Brière, & Pelletier, 1989; Vallerand et al., 1992, 1993), üç tür içsel motivasyonun varlığını dile getirmiştir;

- bilmek için içsel motivasyon, 

- işleri başarmak için içsel motivasyon ve 

- uyarımı(stimulation) deneyimlemek için içsel motivasyon.

Dışsal motivasyon, bir şeyi, kendi içinde etkinlikten haz almak için veya o etkinlikten hoşlanıldığı için değil, övgü, not, şöhret, para gibi dışsal bir ödül elde etmek amacıyla yapma arzusu olarak tanımlanabilir. Dışsal motivasyonu dört düzeyde incelenebilir.

  • Dış düzenleme; bir başka ifadeyle, kişi, dışsal ödüller elde etmek ya da cezalardan kaçınmak için aktiviteye katılır.
  • İçe yansıtılmış düzenleme; içsel baskı, utanç duygusundan dolayı aktiviteye katılan bireyleri yansıtır. 
  • Özdeşimle düzenleme ile bireyin davranışı önemli olarak değerlendirdiği, yargıladığı ve katılımının kişisel gelişimine katkıda bulunduğuna inandığı için, aktiviteye katıldığı ifade edilmektedir. 
  • Özümsenmiş düzenleme, özdeşimle düzenlemeler kişi tarafından bütünüyle benimsendiğinde ve kişinin diğer değerleri ve gereksinimleri ile ahenk içinde olduğunda meydana gelir.

 

 

Başarı Motivasyonu

İnsanın en temel dürtülerinden biri başarılı olmak ve kendi potansiyelini geliştirmektir.

Kişinin bir görevin üstesinden gelmek, mükemmele erişmek, zorlukları aşmak ve başkalarından daha iyi performans göstermek ve performansındaki beceriyle gurur duymak için ortaya koyduğu çabalar başarı motivasyonunu ifade eder. 

Başarı motivasyonuna göre her birimizin iki temel başarı motivasyonu vardır; başarıya yaklaşma, başarısızlıktan kaçma. Başarıya yaklaşma durumu ‘’başarıdan gururlanma’’, kaçınma durumu ise ‘’başarısızlıktan ötürü utanç duyma’’ durumudur.

Bir diğer yandan insanların motivasyonel süreçleri başarıya yükledikleri anlama göre şekillenir. Bir kişi için başarılı olmak, kendi geçmişini referans alıp her seferinde bir öncekinden daha iyi performans sergilemek olabilir (görev yönelim) ya da kişi performansını başkalarıyla kıyaslayıp onlardan daha iyi ya da kötü olmasına bağlı olarak başarıya anlam yükleyebilir (ego yönelim). 

Başarı motivasyonunun altında yatan en temel dürtülerden bir diğeri ise başarıya yaklaşma ve başarısızlıktan kaçma eğilimidir. Başarı oranı yüksek olan bireyler, genellikle bir uzmanlık (görev) yönelimi benimserler ve kendi yetenek ve kontrollerinin farkındadırlar. Başarılarını üstün yetenek gibi sabit iç etkenlere, başarısızlıklarını ise düşük çaba gibi değişken dış etmenlere yüklerler. Karakterlerinde giderek büyüyen bir başarı görüşü vardır (başarıya yaklaşma). Öte yandan başarı oranı düşük olanlar ise çoğunlukla düşük seviyede yetenek ve kontrol algısına sahiptir, kendilerini daha çok sonuç hedeflerine göre yargılarlar, kaçınma hedeflerine odaklanırlar ve başarısını şans ya da görev kolaylığına (kontrol edilemeyen etkenler) yüklerler.

   Ebeveyn ve öğretmenler çocukların başarı motivasyonunu önemli ölçüde etkiler ve başarıyı arttırıp öğrenilmiş çaresizliğin etkisini yok eden bir iklim yaratabilirler. Bunu en iyi şekilde 

  • Başarı motivasyonu üzerindeki etkileşimsel etkileri tanıyarak, 
  • Bireysel görev hedeflerinin önemini vurgulayarak ve sonuç yöneliminin etkisini azaltarak,
  • Beraber çalıştığınız kişilerin yüklemelerini (başarıya yüklenen anlam) gözleyip uygun geribildirim sağlayarak, 
  • Ne zaman sosyal olarak yarışmanın ve kendilerini başkalarıyla kıyaslamanın uygun olduğunu, ne zaman öz-referanslı odak benimsenmesinin uygun olduğu belirlenmelidir.