YANILTICI BURSLULUK SINAVLARI VE EĞİTİMDE GÖRÜLEN TEHLİKELİ TUZAK
Yeni yıl ile birlikte özel okul sektöründe bursluluk sınavları adeta yağmur gibi çoğaldı. Veliler, yükselen eğitim maliyetleri nedeniyle bu sınavlara umut bağlıyor; çocuklar heyecanla hazırlanıyor. Ancak ne yazık ki bu sınavların hepsi masum değil.
Bugün bazı özel okullar bursluluk sınavı adı altında öğrenci seçme, giriş sınavı yapma ve hatta boş sınıflarını doldurma telaşına düştü. Bu okulların ilanlarına bakınca durum daha net ortaya çıkıyor:
Bir kısmı burs vermek değil, öğrenci toplamak istiyor.
Bir kısmı sınav yapmak değil, veri bankası oluşturmak istiyor.
Bir kısmı da başarı seçmek değil, prestij devşirmek istiyor.
Ve veliler bu oyunun tam ortasında kalıyor.
YASAĞI BİLE BİLE HİLE YAPANLAR VAR
Milli Eğitim Bakanlığı yönetmeliği çok açık:
Bursluluk sınavı ilanlarında “seçme sınavı”, “giriş sınavı”, “baraj sınavı” gibi ifadeler kullanılamaz.
Bu kelimeler kesin olarak yasaktır.
Çünkü bursluluk sınavı bir seçme sınavı değildir — sadece burs oranını belirlemek için yapılır.
Ama bazı özel okullar bu yasağı bile bile çiğniyor.
Hem de utanmadan, açıkça.
Kendi prestijlerini yüksek göstermek için bursluluk sınavlarını sahte bir seçme sınavına dönüştürüyorlar.
Sanki öğrenci kabul eden kıymetli bir kurum görüntüsü vermek için velilerin ve çocukların duygularını kullanıyorlar.
Bu yaklaşım sadece yanlış değildir, ahlaki olarak da sorunludur.
Çünkü sınavın amacı çarpıtılarak velinin güveni suiistimal ediliyor.
Bir okul, yasağı bile bile çiğniyorsa;
orada itibar değil, çaresizlik vardır.
Orada başarı değil, panik vardır.
Orada eğitim değil, ticaret vardır.
YÖNETİMSEL BOŞLUK DEĞİL, TİCARİ HİLE
Bazı okullar bu hileli ifadeleri duyuru metinlerine ekleyerek velileri “öğrenci seçiyoruz” algısıyla içeri çekmeye çalışıyor.
Gerçekte yaptıkları şey, boş sandalye doldurmaktan ibaret.
Bu okulların bursluluk sınavı düzenlemesinin nedeni başarı değildir;
kontenjan açığıdır.
Kendilerine prestij kılıfı uydurmak için sınav adı kullanmak, eğitim değil pazarlama stratejisidir.
Bu nedenle velilerin uyanık olması gerekiyor.
VELİLER İÇİN NET UYARI
Eğer bir bursluluk sınavı:
• Seçme
• Giriş
• Baraj
• Yerleştirmegibi kavramlar içeriyorsa, o sınav büyük ihtimalle amaç dışıdır.
Bu tür ilanlar veliyi yanlış yönlendirir, çocuğun emeğini kullanır, güven duygusunu sömürür.
Velilerin böyle okullara hak ettiği mesafeyi koyması gerekir.
ÇOCUKLARIN HAYALİ ÜZERİNDEN PAZARLAMA OLMAZ
En acı olan şu:
Bu ilanlara kapılıp sınava giren binlerce çocuk, içeriğini bilmediği sınavlara umut bağlarken; amaç burs değil, kayıt yaptıracak öğrenci bulmaktır.
Bir eğitim kurumu, çocukların umutlarını ticari malzeme yapıyorsa orada sorgulanması gereken şey sınav değil, zihniyettir.
SAYGIYI HAK EDENLERİ AYIRMALIYIZ
Öte yandan, bursluluk sınavını yönetmeliğe uygun, amacına sadık, etik değerlere bağlı şekilde yapan onlarca kurum var.
İzmir’de bu işi doğru yapan çok sayıda okul, sınavlarını yalnızca burs oranlarını belirlemek için düzenliyor.
Bu okulları takdir etmek gerekir. Çünkü eğitim sektörü onlarla ayakta duruyor.
Ama hile yapanları da açıkça sembolleştirmek gerekir. Adını abartan, sınavını çarpıtan, amacı saptıran okullar eğitim sektöründe güveni aşındırıyor.
SON SÖZ
Velilere düşen görev basit, ama çok önemli:
İlanlarda kullanılan dile bakın.
Bir okul kendini olduğundan fazla gösteriyorsa, uzak durun.
Çünkü gerçek kalite kendini bağırarak değil, eğitimle ispatlar.
Bir bursluluk sınavının amacını anlamak için sadece bir cümle yeter:
Sınav başarı seçmek için mi yapılıyor,
yoksa öğrenci toplamak için mi?
Cevap açıksa, karar da açıktır.

